Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’nun derlediği verilere göre, nisanda 105, mayısta 172 olan konkordato sayısı, haziranda 114 olarak gerçekleşti. Ancak haziran ayına denk gelen Kurban Bayramı tatili mahkemelerden alınan konkordato kararlarına hafif de olsa bir fren yaptırdı. Ekonomim’den Merve Yiğitcan’ın haberine göre, Geçen ay konkordato kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 43 olurken, ret kararı verilen dosya sayısı da 42 olarak gerçekleşti. 4 firma için iflas kararı çıkarken, tasdik kararı verilen dosya sayısı da 3 oldu.
275 KONKORDATO BAŞVURUSU REDDEDİLDİ
Ocak-Haziran dönemine bakıldığında da toplamda 605 adet konkordato geçici mühlet kararı verildiği görülüyor. Geçen yılın tamamında konkordato geçici mühlet kararı verilen dosya sayısının 519 olduğu düşünüldüğünde, bu yıl başvuruların yoğunlaştığını söylemek yanlış olmaz. İlk 6 ayda konkordato kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 245 olurken, 275 dosya için de konkordatonun reddi kararı verildiği görülüyor. Mahkemelerin yılın ilk yarısında iflas kararı verdiği dosya sayısı ise 48. İlk 6 ayda en fazla konkordato kararı alınan sektörler incelendiğinde ise, en yüksek riskin tekstil ve inşaat sektörlerinde olduğu görülüyor.
Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde toplam 48 konkordato kararı alınırken, inşaat sektörünün genelinde 44 konkordato kararı alınmış durumda. Hatırlanacağı üzere, konkordato düzenlemesinin yapılmasıyla beraber 2018’de 1384, 2019’da da 1387 konkordato başvurusu yapılmış, bu şirketlerden alacağı olan binlerce firma da çeşitli mağduriyetler yaşamıştı. Ardından konkordato başvuruları zorlaştırılmış ve şirketlerin kolay başvuru yapmasının önüne geçilmişti. Ancak son 2 yılda yaşanan finansman darboğazı ve işletme sermayesi yetersizliği birçok firmanın, yüksek maliyetine karşın, konkordatoyu yeniden masaya getirmesine yol açtı.
Zorda olan firmalar için verilen konkordato kararı işletmenin düze çıkması için bir olanak sağlarken, konkordato kararı verilen şirketlerden alacağı olan firmalar ise adeta ‘ters ayakta’ yakalandı. Bu noktada piyasada ‘alacakların akıbeti’ konusunda bir huzursuzluk söz konusu. İş dünyasının önde gelen örgütleri konkordato kararlarındaki suiistimallerin ve mağduriyetlerin engellenmesi adına Ankara’da Adalet Bakanlığı ve ekonomi yönetimiyle temaslarda bulunuyor. Edinilen bilgiye göre, Adalet Bakanlığı konkordato başvurularının zorlaştırılması için çalışmalar yürütüyor.
BİR FİRMAYA CAN SİMİDİ TAKARKEN BİRÇOĞU SUYUN ALTINDA KALABİLİYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2018 ve 2019 yıllarını hatırlatarak konkordatonun istismar edilmesi yoluyla birtakım acı tecrübelerin yaşandığına dikkat çekerek, bu konunun hukuki olarak daha farklı ele alınması için son 1 yıldır gerek TOBB bünyesinde gerek İSO olarak Adalet Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını söyledi.
Önerilerinin konkordato müessesinin reel sektör alacaklarını kapsamaması yönünde olduğuna işaret eden Bahçıvan, “Sadece kamu alacakları ve finansal alacaklar için geçerli olmalı. Bu teklifimizi 1 yıldır dile getiriyoruz. Zira çok rahat konkordato kararı verilebiliyor. Bir firma kendine konkordato ile can simidi takarken yüzlerce firma suyun altında kalabiliyor. Her firmanın da konkordato başvurusu yapması mümkün olmadığı için burada adalet ve vicdan duygunuzu etkileyen örnekler görülebiliyor. Bir firma yaşatılacaksa, karşısındaki muhatapları da yaşatılarak bu yapılmalı” ifadelerini kullandı.
FİNANSYAL YENİDEN YAPILANDIRMA TERCİH EDİLMELİ
Servo Capital Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kiziroğlu, likidite sıkıntısı yaşayan şirketlerin konkordato yerine önce finansal yeniden yapılandırmayı düşünmelerini önerirken, Bankacılık Kanunu kapsamında geçici hüküm olarak yer alan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması (FYYÇA) hükümlerinin Türkiye için bir şans olduğunu ifade etti.
Kiziroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Konkordato çok mecbur kalınmadıkça yapılmasını tercih etmediğimiz, yapıldığında ise çok düzgün ve dikkatli şekilde yönetilmesi gereken bir süreç, nasıl çıkılacağı konusunda açık seçik bir plan ve strateji gerektiren bir konu. Bu esasen, ticari borçlarınızı ve finansal borçlarınızı belli bir süre ödemediğiniz, kanuni korumaya girdiğiniz, şirketinizin yönetimini konkordato bitene kadar mahkemenin atadığı kayyumlarla birlikte yaptığınız bir süreç. Konkordatoya girdiğinizdeki yol haritanız belli olmalı. Kanunen size sağlanan koruma şemsiyesi altında şirketin faaliyetlerinizi gerçekten nasıl iyileştireceğinizi ve bugünkünden daha iyi yapabileceğinizi bilmeniz gerekiyor. Konkordatoya başvururken mahkemeye verdiğiniz iyimser planı değil gerçek planı kafanızda oluşturmuş olmanız ve Konkordatoya öyle başvurmuş olmalısınız. Yoksa konkordato süreci iflasla sonuçlanabilir.”
patronlardunyasi.com